Rabbimiz kullarının maddi ve manevi makamlarını ve iman cevherlerini yükseltmek için onlara bela ve musibet vererek sabır ile kemalat ve derecelerini yükseltir.o kulunun yalvarış ve yakarışlarını duymak için onu bela ve musibete sevk eder.bela ve musibetlere sabreden müminlerin hastalıklı yada sıkıntılı ömrünü semeredar revnektar ve meyvedar yapar.
Rahmeti mutlak olan zat başka kulların yüz sene ibadetle kazanamadığı manevi makam ve sevapları onlara hastalık ve musibet sebebiyle verir.zahirde insana eza,cefa ve sıkıntı veren bu hallerin nasıl bir bereket ve rahmet suretine girdiğini insan yarın yevmi mahşerde görecek o zaman rabbinin mükafatlarını görenler ah vah edecekler .Bu hakikate işaret eden bir hadisi şerifte:Kıyamet günü teraziler kurulur.amel işleyenlerin amellerinin karşılığını tam olarak alırlar.sonra belaya musibite uğrayanlar getirilir.onlar için terazi kurulmaz.ücret ve mükafatları tartısız ,hesapsız ve bol bol verilir.bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler keşke bizimde dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da bizde böyle büyük nimetlere kavuşsaydık.Derler. Demek yevmi mahşerde nice insanlar hastalıklarına sabır göstermenin neticesinde velayet makamına çıkacaklar..Herkes onların bu makamları sıkıntılara sabır ile kazandığına şaşıracaktır.Sadece sabır ile gelen velayet büyük bir rahmet ve iltifattır.Kimisinin 40 senede kazandığı velayet makamını ve ücretini kırk günde kazandıracak olan sabır mükafatı az bir şey değildir.İbadet ,zikir ve marifet ile kazanılacak olan makamları bela ve musibetlere sabır ile kazanmak o kullar için ne büyük iltifattır.Cenabı hak insanı masiyet,musibet ve taat üzere sabır ile mesul tutarak onu menfi ibadete sevk edip ücret ve mükafatını kat kat arttırır...Bu dünyada bela ve musibetlere karşı sabır ekenler yevmi mahşerde bela biçmez,bu dünyada sıkıntılara karşı tevekkül ve teslimiyet ekenler ahirette azap biçmez.
Rabbimize giden yollar binlerdir.Bazen tevekkül ile bazen dua ile bazen zikir ile bazen ibadet ile bazen kulluk ile bazen öfkeye hakim olmak ile bazen musibete dayanmak ile bazen gönülden yürekten içten içe bir Nasuh tövbe ile kul rabbine ulaşmaya çalışıp onun rahmetini ,keremini ve mağfiretini kazanmaya çalışır.Ama başına gelen bela ve musibetlere karşı sabrederek rabbe ulaşmak ve onun rızasını kazanmak daha tatlı ve karlıdır.
Allahtan gelen şeylere sabredip sabır içinde tevekkül gösterenlerin bu halleri rablerinin hoşuna gittiği için onlardan razı olduğun göstermek için “Allah sabredenleri sever. Ayeti ile Allah”ın sevdiği kulların içerisine ve dairesine sabredenleri de aldığını ilan etmiştir. Allahın sevdiği kul olmak isteyen bela, cefa ve sıkıntılara sabretsin. Sabredenler zümresine ve kafilesine katılsın. Tevekkül ve teslimiyet ehlinden olsun
Rahmeti mutlak olan zat başka kulların yüz sene ibadetle kazanamadığı manevi makam ve sevapları onlara hastalık ve musibet sebebiyle verir.zahirde insana eza,cefa ve sıkıntı veren bu hallerin nasıl bir bereket ve rahmet suretine girdiğini insan yarın yevmi mahşerde görecek o zaman rabbinin mükafatlarını görenler ah vah edecekler .Bu hakikate işaret eden bir hadisi şerifte:Kıyamet günü teraziler kurulur.amel işleyenlerin amellerinin karşılığını tam olarak alırlar.sonra belaya musibite uğrayanlar getirilir.onlar için terazi kurulmaz.ücret ve mükafatları tartısız ,hesapsız ve bol bol verilir.bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler keşke bizimde dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da bizde böyle büyük nimetlere kavuşsaydık.Derler. Demek yevmi mahşerde nice insanlar hastalıklarına sabır göstermenin neticesinde velayet makamına çıkacaklar..Herkes onların bu makamları sıkıntılara sabır ile kazandığına şaşıracaktır.Sadece sabır ile gelen velayet büyük bir rahmet ve iltifattır.Kimisinin 40 senede kazandığı velayet makamını ve ücretini kırk günde kazandıracak olan sabır mükafatı az bir şey değildir.İbadet ,zikir ve marifet ile kazanılacak olan makamları bela ve musibetlere sabır ile kazanmak o kullar için ne büyük iltifattır.Cenabı hak insanı masiyet,musibet ve taat üzere sabır ile mesul tutarak onu menfi ibadete sevk edip ücret ve mükafatını kat kat arttırır...Bu dünyada bela ve musibetlere karşı sabır ekenler yevmi mahşerde bela biçmez,bu dünyada sıkıntılara karşı tevekkül ve teslimiyet ekenler ahirette azap biçmez.
Rabbimize giden yollar binlerdir.Bazen tevekkül ile bazen dua ile bazen zikir ile bazen ibadet ile bazen kulluk ile bazen öfkeye hakim olmak ile bazen musibete dayanmak ile bazen gönülden yürekten içten içe bir Nasuh tövbe ile kul rabbine ulaşmaya çalışıp onun rahmetini ,keremini ve mağfiretini kazanmaya çalışır.Ama başına gelen bela ve musibetlere karşı sabrederek rabbe ulaşmak ve onun rızasını kazanmak daha tatlı ve karlıdır.
Allahtan gelen şeylere sabredip sabır içinde tevekkül gösterenlerin bu halleri rablerinin hoşuna gittiği için onlardan razı olduğun göstermek için “Allah sabredenleri sever. Ayeti ile Allah”ın sevdiği kulların içerisine ve dairesine sabredenleri de aldığını ilan etmiştir. Allahın sevdiği kul olmak isteyen bela, cefa ve sıkıntılara sabretsin. Sabredenler zümresine ve kafilesine katılsın. Tevekkül ve teslimiyet ehlinden olsun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder